25 Temmuz 2010 Pazar

MEŞE KÖZÜNDE ÇAY KEYFİ

Sevgili arı dostları bu sıralar arılar cıta üzerlerinde son rutuşları yaprlarken bende biraz olsun keyif catıyorum , kayısı ağacının gölgesinde oturuken  yaktım ateşi koydum aleminyum  ırbığı  üzerine bizim burada  (ibrik) bu şekilde  söylenmediğinden doğrusunuda yazayım dedim, kuru meşe ağaçlarndan topladığım  odunları  güzelce çattım ve bir tuttam kuru ot ile  ocağı  yaktım ateş alevlenince de  ırbığı ateşe koydum  tabi 10 dk  olmadan çayın suyu kaynadı   , tedarikli olarak  önceden getirdiğim patetesleride  közün içine  gömdüm  , cayı demledikten sonra  çaydanlığı da koydum közün üstüne   tabi o ara güzel bir rüzgarda esmeye başladı serin serin  ,baktım cayım oturmuş  ,ama kumpirler halen sert çayı aldım yanıma ,  bu arada çayı fazla sevmem ama semaver ve köz ateşinde demlenmişcayı da bir okadar severim ,oturdum koyu gölgeye  arıların seslerini duya duya  çayımı yudumladım ,35 dk sonrada kumpirleri çıkardım ocaktan .
Bu arada arılara bakmadan da duramıyorum  ,şu kovanda bal yarım dı ne oldu  şundaki kasnaklar sırlanmışmı diye  caydan sonra yine gittim biraz  kurçaladım anlıcanız.
Birde çırak buldum çıta çakmama yardım ediyor .okulların tatil olması ile bize ğelen yeğenim miraç  abisi  berat da burda ama o genelde ekibini kurduğu için yanımda fazla duramıyor sokak da arkadaşlarıyla,

Arılıkta  cay faslından sonra  biçerin bizim ekin ekili olan tarlaya gireceği haberini aldım ve direk akin tarlasına  ,ekin tarlasının da iki farkloı buğday vardı birisne bu civarda urus diyorlar diğerinede  bunu herkes bilir sanırsam kunduru .